Connect with us

Manşet

Yüksek tecrübe, bilgi ve birikimlerinizle Bodrumspor’u test etmeyin artık..

Yayınlandı

Tarih

En son 18 Eylül’de gündemime aldığım ve aşağıdaki cümlelerle ara verdiğim Bodrumspor konusuna voleybol özelinden yine girelim..

Ne demiştik Bodrumspor ile ilgili yazılarıma ara verirken, kısa bir hatırlatma yapalım;

“Kulübün medya üzerinden yaptığı açıklamalara bakarak, yapılan durum tespiti ve eleştirilerin sindirilmesinin zaman alacağı düşüncesiyle, farklı açılardan yapmaya devam edeceğim eleştiri ve değerlendirmelere kısa bir ara veriyorum.

Veriyorum ki! Yaptığımız durum tespitlerinin kişiselleştirilme boyutuna çekilip, merkezinin kaydırılmasını engelliyeyim..”

Şimdi kaldığımız yerden devam edelim..

***

Bodrumspor özelinde yazdığın son yazıma 13 Eylül tarihinde kulüpten cevap niteliğinde bir basın açıklaması geldi.

Yapılan açıklamadan  durum tespiti ve eleştirilerimin sindirim bozukluğu yarattığı düşüncesine vardığımı ifade etmem gerekiyor.

Neden derseniz! Yazılana-çizilene verilen ve cevap niteliği taşıyan yazılı açıklamayı kısaca ifade etmek gerekirse ‘Kulübümüzde bu kadar branş var. Şu kadar da sporcumuz var. Ulaşmak istediğimiz hedefimizde bunlar var..’ cümleleriyle özetleyebilirim..

Açıklamanın meali; hala gerçek bir öz eleştiri yapmayan ve başarılı olduğunu düşünen bir başkan ve yönetimin olduğu durumunun devamı..

Verilen cevapları baz alarak bir polemiğe neden olup, gündeme taşımak istediğim konudan, konulardan uzaklaşmak istemiyorum. Bu yazının konusu Bodrumspor’un voleybol şubesi..

Ama şunu da belirtmem gerekiyor!

Bodrumspor’un kaç branşının ve sporcusunun olduğunu, bunların kaçının kulübün emeğiyle, kaçının adres arayışıyla gelip şube açtırdığı, kaçının bireysel sporcu olduğu gibi konularda da az-çok bilgimin olduğunu da ifade edeyim.

***

Evet voleybola geri dönelim..

Biliyorsunuz konuları kronolojik olarak değerlendirmeyi severim. Bu nedenle Bodrumspor’un “voleybol şubesinin hikayesine” 2021 yılından başlayacağım.

30 Aralık 2021 tarihinde basın kuruluşlarıyla birlikte Bodrum Belediyesi web sitesinin ‘icraatlar’ sayfasına bir haber düştü..

Yapılan haberlerde; sen, ben, bizim oğlanın bir araya geldiği, kariyeri iyi bir teknik adam bulunduğu ve hep beraber motive olunduğu işlenmişti.

Kağıt üzerinde inşa edilen sistem, güzel sözlerle süslenerek servis edilmişti..

“Her şeye evet diyen belediye başkanımız” bu hesapsız, plansız ve ayakları yere basmayan bir projeye daha (hangi niyeti ve değerlendirmesiyle bilemediğimiz) “evet” demişti.

Neden olmasın? Tabii ki olur.. Biz marka Bodrum’uz.. Voleybol takımımız olacaksa 2 sene içinde “Sultanlar Ligine” çıkmalı.. Uçarız kaçarız.. Falan filan.. Fasulye nohut.. söylemleriyle de yola revan olunmuştu sonuç olarak..

Bodrum’un “Kervanı yolda dizeriz” kafasının yeni bir örneği daha..

Masada 4 kişi oturuyor..

Başkan Ahmet Aras, Mehmet Dağoğlu, Hadi Türk ve Adnan Kıstak..

Turizmci Mehmet Dağoğlu Bodrumspor voleybol şube sorumlusu olarak atanmış, yanında da konuyu asiste eden yelkenden sorumlu yönetim kurulu üyesi başka bir turizmci Hadi Türk..

İkisini de yakından tanırım.. İyi insanlar.. Özellikle Hadi Türk’ün kulüp üzerindeki emeği yadsınamaz.

Ama voleybolu herkesin bildiğinin bir tık üstünde bilirler belki.

Hayatlarında voleybol topunu “Filenin Sultanları” sayesinde televizyonda görmüşlerdir desek yerinde olur.

Neyin özgüveni yaşıyorlar anlamak mümkün değil.

Diğer tarafta emeklilik günlerini geçirmek için Bodrum’a yerleşmiş Adnan Kıstak abimiz..

Yollar kesişmiş, yenilmiş, içilmiş, kararlar verilmiş..

Kapat gözlerini sayın başkan bir hayal et bakalım Sultanlar Ligi’ndeyiz denilip, Başkan Aras’ta hayale ortak edilmiş.

Ne kaldı geriye, yürüyün gari..

Bölgesel ligden 2.lige çıkılmış.. 2.ligde terfi maçlarından geri dönülmüş.. Parayı bastırıp lige çıkan Fethiye Zirvespor’un hakkı satın alınmış.. 1.Lige varılmış..

Aralarda çok detay var ama geçtim oraları..

Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi denilen bölgesel ve 2. lig parayla geçilip, hızlıca 1. Lige çıkılmış sonuçta.. Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere..

Bu işlerin sadece parayla olmadığı; bilgiyedeneyime, tecrübeyeyetkinliğe ve sürdürülebilir planlamaya ihtiyaç olduğu gerçeği 1. ligde vücut buldu ve sistem çöktü.

Ligin ilk yarısı sonlandı..

Bodrumspor voleybol takımı, 11 takımın mücadele ettiği 1. ligin A grubunun ilk yarısını 7. sırada tamamladı.

8 ve 9 sırada olan takımlarla puan farkı 1, lig lideriyle 13..

Maceranın 10 Milyona yaklaşan bütçesi içinde, yaptık bir düğün attık paraları zurnacıya-davulcuya der geçeriz artık..

Ne diyelim namın yürüsün Rıza Başkan..

Demeden geçmeyeceğim.. Yoruldu artık Bodrumspor,.. Yüksek tecrübe, bilgi ve birikimlerinizle Bodrumspor’u test etmeyin artık..

Bu arada Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan Sultanlar Ligi’nin salon kriterlerini öğrenmek lazım. Bu konuda da başka bir başarıya imza atmayalım..

Değerlendirmelerimi toparlarsam bu durum ve sonuç; yukarıda anlatmaya çalıştığım yöntemin mükemmelliğiniyetkinliğini ve doğruluğunu anlatmaya yeter de artar bile..

*** 

Şimdi de Bodrum Belediyesi’nin maddi manevi desteğini arkasına almış 92 yaşında olan bir kulübün 12 yıllık başkanı ve yönetiminin bir branş açarken kullanmaması gereken yetersiz yöntemleri, eksikleri ve yanlışları anlatalım..

Önce bu konuda bir yönetim kurulu toplantısı yapar ve sırasıyla;

Konuya yetkin olanlardan bir komisyon kurar, eğer yönetiminde böyle birileri yoksa dışarıdan oluşturur.

Kurulan komisyon; branşın okullarda, kulüplerde, spor okullarında ve ilde ne durumda olduğunu analitik olarak raporlar ve envanter hazırlar.

Kulübün branşa ayıracak öz kaynaklarını, sponsorlarını ve reklam portföyünü belirleyip ön anlaşmalarını yaparak mali tablolarını hazırlar ve en az 5 yıllık çalıştırılır.

Bunu yaparken kentte ve ülkede branşa emek veren kulüplerin ve spor okullarının yöneticileri, teknik insanların, iş insanlarıyla görüş alış-verişinde bulunulur, yararlanır.

Diğer taraftan kurulacak branşın altyapıları, spor okulları için kullanacağı tesislerin mevcut durumu değerlendirilir.

Yani kullanılan spor tesislerinde geriden gelen diğer branşlar, kulüpler ve spor okullarının durumları da göz önüne alınarak durum tespitleri yapılır.

Olası olumsuzluk halinde önce açılacak branşla ilgili öncelikle tesis sorunu çözülür. Gerekirse komisyon bu branşın yıllarca devamlılığını sağlayacak tesisi hayata geçirmekle ilgili çalışır. Sponsorlar öncelikle tesisleşme konusunda kullanılır.

Kulübün hangi okul/okullarla çalışacağı belirlenir. Eğer bir tesis ihtiyacı varsa yapılacak tesisin tamamlanması süresince okullarda altyapı çalışmalarıyla branşın tabanı oluşturulur.

Daha birçok eksik ve yanlış var ama yazmak istemiyorum.

Sonra demesinler bu kadar eksik ve yanlışı bize niye anlatıyorsun. Haklılarda..

Bu yazdıklarımdan olumsuz etkilenirse Goca Bodrum’un Goca Yöneticileri çok üzülürüm.

Ne yapalım! Bodrumspor doğrularının içinde, bende yanlışlarımın içinde boğulmaya devam…

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Futbol

Sipay Bodrum FK Genç Yetenek Murat’ı Kadrosuna Kattı

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

Sipay Bodrum Futbol Kulübü Hacettepe 1945’te forma giyen 22 yaşındaki Murat Sipahioğlu’nu kadrosuna kattı

BODRUM SPOR TV – Trendyol Süper Ligin yeni ekibi Sipay Bodrum FK, genç stoper ile 4 yıllık sözleşme imzaladı.

Tarihinde ilk kez Süper Lig’de mücadele edecek olan yeşil beyazlılar yeni sezona sayılı günler kala transfer çalışmalarına soluksuz devam ediyor. Bu kapsamda, yeşil-beyazlı ekip, Hacettepe 1945’te forma giyen savunma oyuncusu Murat Sipahioğlu’nu renklerine bağladı. Yeşil-beyazlı ekip 1.91 boyundaki genç yetenek Sipahioğlu ile 4 yıllık sözleşme imzaladı.

Etkili oyunuyla beğeni toplayan Murat Sipahioğlu geçtiğimiz sezon Hacettepe 1945 formasıyla 22 maçta 1624 dakika süre aldı.

Okumaya devam et

Futbol

Bodrumspor’un Haksızlığa ve Yanlışlara İsyan Eden Asi Gençleri…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

Yayın hayatına bu ay başlayan kardeş kuruluşumuz olan Sportre dergisinde yer alan röportaj, haber ve köşe yazılarını da Bodrum Spor TV sayfalarından sizlerle paylaşacağız…

BODRUM SPOR TV – İlk paylaşımımız Asi Tayfa röportajı olsun istedik. Haksızlığa ve yanlışlara isyan eden sporsever gençler olarak kendilerini tarif eden Asi Tayfa’nın lideri Doğan Yıldırım’ın, Sportre’nin sorularına verdiği cevaplar dikkat çekiciydi.

Abdulkadir Sevindik’in yaptığı röportaj, Bodrumspor’un son 15 yılından bazı bölümlere ışık tuttu…

Asi Tayfa hikayesi ne zaman yazılmaya başladı?

Asi Tayfa’nın hikayesi 2009-10 sezonunda başladı. O güne kadar biz 6-7 arkadaş maraton tribününde maçları bir arada izleyen küçük, genç ama ateşli bir gruptuk.

Bodrumspor süper amatörde mücadele ediyor. Tabi spor kamuoyuyla da ilgiliyiz. Aramızda yaptığımız sohbetlerde bizim grubumuzun bir adı olsun fikri çıktı. Fikir çıkınca da bir isim arayışına girdik haliyle. Küçük bir gruptuk ama sporun içinde ve dışında her türlü haksızlığa karşıydık, ezilenin yanındaydık.. Bu ruh halimiz isyan eden insan, asi insan değerlendirmesine tabi oluyordu. Bizde Asi ifadesinin yanına tayfa kelimesini ekledik. Bu kararı aldıktan sonra kendimizi “Asi Tayfa” adıyla nitelendirdik.

Adımız kısa sürede kabul gördü. Grubumuzun ilk üyeleri; Tamer Yaman, Selim Caner, Alp, Mert, Süleyman ve Faruk vardı. Sonrasında grubumuz yavaş yavaş büyümeye başladı. 15 Yıl önce çok gençtik, şimdilerde hepimiz çoluğa çocuğa karıştık. Ama arkadaşlığımız ve dayanışmamız üst düzeyde devam ediyor.

Asi Tayfa’nın markalaşma süreci nasıl işledi?

İlk günlerde çok fazla dikkat çekmedik. Ama kemik kadro ile o zaman il bazında tüm deplasmanlara gitmeye başladık. Bizim enerjimizi gören futbol ve Bodrumspor sevdalısı gençler yavaş yavaş aramıza katılmaya başladı. Dönemin başkanı yanlış hatırlamıyorsam Semih Nalbantoğlu’ydu. Ama biz kulüple en iyi etkileşimi Güneri Başkan zamanında yaşadık. Bu etkileşim o günlerde yaptığımız bir “Rus Kızlar” bestesi vardı. Maçlardan önce Güneri Başkan yanımıza gelip bize besteyi söylettirirdi. Dokunurdu bize.

Ama 13 yıllık Rıza Karakaya döneminde çok aktif olduk, birlik beraberlik içerisinde çok hızlı büyüdük. Artık daha büyük kitlelerle her maça gitmeye başlamıştık. Yönetimde tribünde yalnız kalmıyordu. Onlarda mutlu oluyordu ve bizi kısa bir sürede değer olarak kabul ettiler.

Bu 13 yılda her şey çok güzel olmadı haliyle. Sorunlar, tartışmalar ve ters düşmeler de yaşandı. Biz her defasında sorunlarımızı kendi içimizde yaşayıp, çözerek ayağa kalktık.

Dernekleşme fikri ne zaman çıktı?

İletişim içerisinde olduğumuz bütün taraftar gruplarının derneğinin var olduğunu biliyordum. Bu durumu bende kendi içimizde tartışmaya açtım. Düşüncem kabul gördü. 6-7 sene oldu derneği kuralı. Mehmet Kocadon dönemiydi. Dernek merkezimizi Bodrum Store’u dernek merkezimizin adres gösterdik. Mehmet Başkan’da Rıza Başkanda yer konusunda bize defalarca söz vermelerine rağmen bu hayata geçmedi. Geçen yıla kadar da bize bir yer gösterilmedi. Sağolsun Ahmet Başkan bize şimdiki yerimiz gösterdi ve biz derneğimizi nihayet kurumsallaştırdık. Bu arada deplasman aracımızı da aldık. Parasının tamamı içimizde topladık. Aracımızda derneğimizin envanterine kayıtlıdır.

Süreçten bir anını bizimle paylaşır mısın?

Muğla ile yaşadığımız bir olay var ki onu asla unutamam. Biz taraftar açısından renktaşımız olan Muğla’ya kardeş kulüp olarak baktık her zaman. Maçların birinde protokolde bir kavga çıktı ve kulüpler birbiriyle ters düştü. Haliyle bizim tribün hukukumuzda yara aldı. Muğla maçlarında bize karşı kötü tezahüratlar olmaya başladı. Bende bunu bir televizyon programında ifade ettim. Birçok ile gidiyoruz ve gayet misafirperver karşılanıyoruz ama Muğla’da bize söylenmedik laf kalmıyor dedim. Bu açıklamamdan sonra beni Muğla kamuoyu düşman ilan etti. Bu sözlerimden sonra Muğla’da bir sürü açıklama oldu. Açıklamamı Muğla-Bodrum arasına nifak tohumu ekiyorsun mecrasına çektiler profesyonelce. Vali dernek başkanımız Tamer Yaman’ı Muğla’ya görüşmeye çağırdı. Bu olan bitenden sonra bütün oklar bana döndü. O hafta oynayacağımız maçta en ufak bir olay olsa günah keçisi ben olacaktım. Maç günü tribünde bütün arkadaşlarım benim hedef olmamam için ağızlarından bir kötü kelime çıkmadı.

O maçı kazandık namağlup şampiyon olduk. İşte O zaman dedim ki biz gerçekten sapasağlam kaya gibi bir taraftar grubu olmuşuz.

Bodrumspor’un Süper Amatörden Süper Lige yükselme hızını sağlıklı buluyor musun?

Bana göre süreç sağlıklıydı. Ama işlerin nasıl yapıldığı konusu tartışmaya açık. İşlerin yanlışlığını tesislerden örnekleyim. Stadımızın tribün kalitesi, teknik alt yapısı ve ışıklandırması gibi konuların bugüne kadar defalarca halledilmesi gerekiyordu. Gecekondu gibi her yıl bir yeri saçla kapatılarak derme çatma bir stadımız oldu. Halbuki kapasitesi küçük ama çok kaliteli bir butik stat yapılabilirdi bu günlere kadar.

Örnek vermek gerekirse geçen sene yapılan 6-7 milyonluk masraf çöpe atıldı. Yıllar itibarıyla harcanan paralar da haliyle.

Bodrumspor’un önce Bodrumspor A.Ş. sonra Bodrum FK’ya dönüşme sürecini nasıl değerlendiriyorsun?

Biz dernek olarak bu oluşuma karşı çıkmıştık. Kongrede de 5 kişi A.Ş. olma kararına ret vermiştik. Kulüp bizde olsun anahtarı bizde olsun demiştik. Gerekirse tekrar amatöre düşelim demiştik. Amatörden çıkarken de yapılan transferlerle harcanan paraların nasıl ödeneceği konusunda çok yazdım. O dönemde de doğruları söylediğim için günah keçisi ilan edildim. Sonunda tüm uyarılarımın doğru olduğunu yaşananlar gösterdi.

Engin İpekoğlu’nu da Erol Tok dönemini de çok eleştirdim. Bu kulüp ayağına top değmeden gelip giden birçok futbolcuya milyonlarca para ödedi. Yaşananlar konuşulduğunda herkes eğri oturup doğru konuşacak.

Ali Merdin, Cem Canbaz ve Sabri Hocaların hakkını fazlasıyla yediler. Takım iyi gidiyor Erol Tok meydanda kötü gidiyor, vurun Ali Hocaya, Cem Hocaya.. Biz bu haksızlıklara hep karşı çıktık. Asi Tayfa’nın var olma sebebi haksızlığa karşı çıkması. Adam tribünden telefonla takım yönlendiriyordu. Ya hepsini anladık da sokaklar isminin verilmesini hiçbir zaman anlamadık da, sindiremedik de.

Bodrumpor’a parasıyla emeğiyle bu kadar hizmet eden abilerimiz var. Erol Tok kim? Ona sıra mı gelir.. Rıza Karakaya’nın kulübe ne kadar emeği varsa o kadar da yanlışları var.

Başka bir dünyanın içine giriyoruz Süper Lig nasıl olacak?

Süper Lig konusunda çok şüpheliyim ve emin değilim. Süper Lig kurtlar vadisi. Çok büyük kulüpler camialar Süper Lige tutunamıyor. Ama çok iyi bir hocamız var. İsmet Taşdemir’in tutturduğu maya oluşturduğu aile ortamı 1. Ligde iş gördü. Bana göre mucize bir başarı gerçekleşti. Süper Ligi de birlikte göreceğiz. Bence tadını çıkaralım bu senenin. Son maçın son dakikasına kadar “Asi Tayfa” gereğini yapacak.

Okumaya devam et

Futbol

Futbolun Gerçek Ruhu…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

Futbol, yüzyıllardır toplumları bir araya getiren, coşkuyla izlenen ve oynanan bir spor dalı. Ancak son yıllarda futbolun, endüstriyel kapitalist sistemin bir reyting ve meta unsuru haline geldiğine tanık oluyoruz.

Bu dönüşüm, futbolun doğasındaki saf sevgiyi ve toplumsal birliği gölgede bırakabiliyor. Bodrumspor’un süperliğe yükselmesi, futbolun asıl değerlerini hatırlatmak ve bu değerleri savunmak için bir fırsat sunuyor.

Futbolun Endüstriyelleşmesi: Bir meta olarak spor günümüzde futbol, milyarlarca dolarlık bir endüstri haline geldi.

Büyük kulüpler, devasa sponsorluk anlaşmaları ve astronomik transfer ücretleriyle adeta birer ticari marka olarak faaliyet gösteriyor.

Medyanın futbol üzerindeki etkisi, reyting uğruna sporun özünden sapmasına neden olabiliyor. Maçlar, futbolseverler için birer sosyal etkinlikten ziyade, izlenme oranlarının peşinde koşan medya kuruluşlarının hedefi haline geliyor.

***

Bodrumspor, uzun yıllar süren mücadelesinin ardından süperlige ulaşarak büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı, sadece sportif anlamda değil, aynı zamanda toplumsal birlik ve beraberliğin bir simgesi olarak da değerlendirilmeli. Bodrumspor’un başarısı, yerel halkın, taraftarların ve oyuncuların birlikte hareket etmesiyle elde edildi.

Bu, futbolun gerçek ruhunun, birlikte başarma duygusunun ve dayanışmanın bir göstergesidir.

***

Futbol, sadece bir spor değil, aynı zamanda evrensel bir dil. İnsanları bir araya getiren, farklı kültürleri birleştiren ve sosyal etkileşimi artıran bir güç. Bodrumspor’un başarısı, gençlerin ilham kaynağı olabilir, onlara takım çalışmasının, disiplinin ve azmin önemini gösterebilir. Futbol, endüstriyel bir meta olmaktan çıkarılmalı ve yeniden toplumsal bir etkinlik olarak benimsenmelidir.

***

Bodrumspor’un başarısı, bize futbolun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir olgu olduğunu hatırlatıyor. Futbolun endüstriyel kapitalist sistemin bir reyting aracı olmaktan çıkarılması, sporun gerçek değerlerinin korunması adına da önemli.

Futbol, birlik ve beraberlik içinde oynandığında, toplumsal değerleri pekiştiren ve bireylerin kendini ifade etmesine olanak tanıyan bir etkinlik olarak kalmalıdır.

Futbolun bir meta değil, bir başarı dili ve sosyal etkinlik olarak kalması dileğiyle, Bodrumspor’un bu başarı yolculuğunda emeği geçen herkesi kutluyorum.

Gelecek nesillerin de bu değerleri benimseyerek, futbolu sadece bir spor değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olarak görmeleri umuduyla.

Okumaya devam et

Çok Okunanlar