Connect with us

Manşet

Haklarınızı Helal Ediniz! Rıza Başkan İstifa Etti..

Yayınlandı

Tarih

Bodrumspor’un kadın voleybol takımı dün sahasında oynadığı son lig maçında Aras Kargo’yu yenerek bir ilke imza attı.

Nam-ı diğer “Bodrum’un İncileri” ilk defa katıldığı TVF Kadınlar 1. Ligi A Grubunu 4. sırada tamamlayıp,  play-off maçlarını oynamaya hak kazandı.

Öncelikle, ligin 2. yarısında elde ettiği seri galibiyetlerle kadın voleybolunda süper ligin kapısını aralayan Bodrumspor voleybol şubesini tebrik ediyorum.

Takımın görünen ve görünmeyen kahramanlarının ortaya koyduğu maddi-manevi emekleri övülmeye değer.

Bardağın boş kalan tarafının sebep olduğu eleştiriler ne kadar gerçekse, dolu tarafını oluşturan güzel sonuçlarda o kadar gerçek..

Süper lige çıkma mücadelesi 2 etapta oynanacak grup maçlarıyla gerçekleşecek.

Bodrumspor yarı final niteliği taşıyan ilk etap maçlarını 8-10 Mart 2025 tarihinde Balıkesir‘de oynayacak. İki grupta dörder takımın mücadelesi sonrasında ilk 2 sıraya alan finale çıkacak.

Final grubunun ilk 2 sırası da “Sultanlar Ligi” ile buluşacak. Kısacası zorlu bir süreç Bodrumspor’u bekliyor.

Lig mücadelesinde Play-Off grubuna kalmak sürecin en kolay kısmı. Çünkü oynadığın 20 maçta, yaptığın hataları telafi etmek mümkün.

Bunu Bodrumspor’un ilk yarı ve ikinci yarı performansında gözlemlemek çok mümkün. İlk yarı sonunda mucizelere bağlı olan play-off, ikinci yarı üst üste alınan 9 galibiyetle telafi edilebildi.

Kısacası; “Süper Lige” ulaşmak, oynanacak play-off grup maçlarını kazanarak mümkün.

Bu arada unutmadan bir teşekkürde Bodrumspor’un kadın voleybol takımının 7’inci oyuncusu olan voleybol severlere..

Sanırım, Bodrumlu sporseverler voleybolu dünyalarına alıp, kabul etti..

*** 

Dün oynanan kritik Aras Kargo maçından sonra salonda büyük bir sevinç yaşandı, başarı hep beraber sahiplenildi.

Kazanılan maç sonrasında; kızların teri soğumadan, sosyal medya üzerinden yapılan kutlamaların ve tebriklerin ateşi düşmeden Bodrumspor Başkanı Rıza Karakaya’nın açıklaması geldi.

Karakaya’nın 108 saniyelik bir video ile yaptığı açıklamanın üzerinde de aşağıdaki yazılı açıklama yer aldı.

“Hakkınızı helal edin, benim hakkım başta Goca Bodrum taraftarı olmak üzere herkese helal olsun. Tesisleşme yönünde Bodrum’a hizmete devam. Detaylı bir basın toplantısı ve yeni Başkanımıza devir teslim töreni birkaç günde yapacağız.”

Rıza Karakaya, Bodrum’da gördüğüm kulüp başkanların içerisinde bir ajansa ihtiyaç duymadan PİAR’ını en başarılı şekilde yapan başkandır.

Başardığı, başaramadığı her işin sonunda teknik ve artistik açıdan en iyi puanı alır. Bu değerlendirmeme takılmayın lütfen.. Buz pateni sporundan esinlenerek durumu ifade etmek istedim.

Bilirsiniz buz pateni yarışmalarında hakemler, sporcuları teknik ve artistik puanları üzerinden değerlendirirler. Bu kısa açıklamadan sonra gelelim Rıza Başkanın helallik isteme konusuna..

Karakaya’yı 13 yıllık başkanlık dönemi ile öncesinde görev yaptığı yönetim kurulu üyeliklerinden bu yana tanırım. Başardığı işlerde tebrik ettim, hakkını teslim ettim, ederim.

Kolay değil bu kadar ayara maruz kalarak ayar vermek, başkanlık yapmak..

Mehmet Kocadon’un 10 yıl süren Bodrum Belediye Başkanlığı döneminde Karakaya’da Bodrumspor’u 8 yıl yönetti.

Başkanlığı döneminin büyük bölümünde Mehmet Kocadon’un kariyer planlamasına hizmet edecek işlerin altına imza attı.

Futbol branşını işin odağında tutarak, sonuç odaklı yani şampiyonluk hesaplı süreçleri planladı Karakaya… Anladım, anlamaya çalıştım.

Mehmet Kocadon için futboldan başka bir sporu bilmiyordu dersem haksızlık etmiş olmam sanırım. Karakaya’da yöneticilik döneminde futboldan başka bir şey görmemesi de normaldi sonuç olarak. Haksızlık etmeyelim yelken branşına da bir tırnak açalım.

Sonuçta; kentin spor adına öyle yada böyle ürettiği katma değer, futbolun içinde heba oldu gitti.

Olan ekonomiyle birlikte olmayanda savruldu, borçlanıldı.. Hem özele, hem kamuya.. Neyse iş başarıldı, süper ligin kapısına kadar gelindi.

Borçla harçla yürünen yolun yanına, son dönemde elin parası da girince olanlar oldu. Elin parasıyla yapmaya kalktığımız düğünün gelinini, elimizle sermayeye teslim ettik. Bodrumspor oldu Bodrum FK..

Neyse, yazdığım yazılarda tekrara asla düşmek istemiyorum ama tekrar edilen hatalar ve söylemler, hatırlatmayı mecbur bırakıyor.

Bir yandan da Rıza Başkanın ayar vermesinden de çekinmiyor değilim. O yazmadan ben yazayım da başkan da tekrara düşmesin…

“Yapıcı eleştirilerin için teşekkür ediyorum. Dikkate alacağım. Kişiselleştirmiyorum. Öyle olsa yanına gelir konuşurdum merak etme..”

Bu ne dersiniz şimdi? Başkanın “Yüksek tecrübe ve birikimlerinizle Bodrumspor’u test etmeyin artık” başlıklı yazımın altına yaptığı yorum..

Burada değerlendirmeme virgül koyuyorum ve Rıza Başkanın yapacağı açıklamaları kişiselleştirmeden merakla dinleyeceğim.

Geçen bunca yıl içerisinde harcanan bunca paraya rağmen, Bodrum’a kazandırılamayan tesislerin şimdi nasıl kazandırılacağının cevabını benimle birlikte eminim herkes duymak istiyor.

O zaman cevap vereceğim helallik isteğine.. Belki sözle belki de yazıyla..

Konumuza dönelim.. Rıza Başkan yayınladığı video da, Bodrumspor Başkanlığı ve meclis üyeliğinin aynı anda yapılmasının etik olmadığını dikkat çekerek istifa ettiğini ifade etti.

Başkanın sözlü olarak istifasını ifade ettiği kayıtta dikkat çeken bir diğer konuda, yeni misyonunun da tesisleşme yolunda olacağı söylemiydi. Saygı duyulması gereken bir karar olduğu düşüncesindeyim.

Kocadon ve Aras başkanlar keşke önceden anlayabilseydi de; Rıza Karakaya’yı Bodrumspor Başkanı değil, birinci sıradan meclis üyesi yapsaydı..

Şimdi kaybedilmiş yılları değil, tesislerimizle getireceğimiz şampiyonlukları konuşur olurduk.

***

İsimlerle hiç bir derdim yok. Tüm derdim doğru düşüncelerle yapılmayan işler..

Bazen tüme varıyorum bazen de tümden geliyorum o kadar..

Umudum mu?

“Sosyolojik, coğrafi ve ekonomik gerçeklerinin üzerine inşa edilmiş bir spor politikasını uygulayabilen, planlamasını yapabilen, bilimsel yaklaşımlarla branşların desteklendiği, tesislerin yarımadaya örgün bir şekilde yapılandırıldığı ve kentin marka değerine katkı sağlayacak kategorilerde ulusal ve uluslararası başarılara imza atacak takımları doğru finanse edebilen yönetim şekilleri ile yöneticiler…”

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Futbol

Bodrumspor’un Haksızlığa ve Yanlışlara İsyan Eden Asi Gençleri…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

Yayın hayatına bu ay başlayan kardeş kuruluşumuz olan Sportre dergisinde yer alan röportaj, haber ve köşe yazılarını da Bodrum Spor TV sayfalarından sizlerle paylaşacağız…

BODRUM SPOR TV – İlk paylaşımımız Asi Tayfa röportajı olsun istedik. Haksızlığa ve yanlışlara isyan eden sporsever gençler olarak kendilerini tarif eden Asi Tayfa’nın lideri Doğan Yıldırım’ın, Sportre’nin sorularına verdiği cevaplar dikkat çekiciydi.

Abdulkadir Sevindik’in yaptığı röportaj, Bodrumspor’un son 15 yılından bazı bölümlere ışık tuttu…

Asi Tayfa hikayesi ne zaman yazılmaya başladı?

Asi Tayfa’nın hikayesi 2009-10 sezonunda başladı. O güne kadar biz 6-7 arkadaş maraton tribününde maçları bir arada izleyen küçük, genç ama ateşli bir gruptuk.

Bodrumspor süper amatörde mücadele ediyor. Tabi spor kamuoyuyla da ilgiliyiz. Aramızda yaptığımız sohbetlerde bizim grubumuzun bir adı olsun fikri çıktı. Fikir çıkınca da bir isim arayışına girdik haliyle. Küçük bir gruptuk ama sporun içinde ve dışında her türlü haksızlığa karşıydık, ezilenin yanındaydık.. Bu ruh halimiz isyan eden insan, asi insan değerlendirmesine tabi oluyordu. Bizde Asi ifadesinin yanına tayfa kelimesini ekledik. Bu kararı aldıktan sonra kendimizi “Asi Tayfa” adıyla nitelendirdik.

Adımız kısa sürede kabul gördü. Grubumuzun ilk üyeleri; Tamer Yaman, Selim Caner, Alp, Mert, Süleyman ve Faruk vardı. Sonrasında grubumuz yavaş yavaş büyümeye başladı. 15 Yıl önce çok gençtik, şimdilerde hepimiz çoluğa çocuğa karıştık. Ama arkadaşlığımız ve dayanışmamız üst düzeyde devam ediyor.

Asi Tayfa’nın markalaşma süreci nasıl işledi?

İlk günlerde çok fazla dikkat çekmedik. Ama kemik kadro ile o zaman il bazında tüm deplasmanlara gitmeye başladık. Bizim enerjimizi gören futbol ve Bodrumspor sevdalısı gençler yavaş yavaş aramıza katılmaya başladı. Dönemin başkanı yanlış hatırlamıyorsam Semih Nalbantoğlu’ydu. Ama biz kulüple en iyi etkileşimi Güneri Başkan zamanında yaşadık. Bu etkileşim o günlerde yaptığımız bir “Rus Kızlar” bestesi vardı. Maçlardan önce Güneri Başkan yanımıza gelip bize besteyi söylettirirdi. Dokunurdu bize.

Ama 13 yıllık Rıza Karakaya döneminde çok aktif olduk, birlik beraberlik içerisinde çok hızlı büyüdük. Artık daha büyük kitlelerle her maça gitmeye başlamıştık. Yönetimde tribünde yalnız kalmıyordu. Onlarda mutlu oluyordu ve bizi kısa bir sürede değer olarak kabul ettiler.

Bu 13 yılda her şey çok güzel olmadı haliyle. Sorunlar, tartışmalar ve ters düşmeler de yaşandı. Biz her defasında sorunlarımızı kendi içimizde yaşayıp, çözerek ayağa kalktık.

Dernekleşme fikri ne zaman çıktı?

İletişim içerisinde olduğumuz bütün taraftar gruplarının derneğinin var olduğunu biliyordum. Bu durumu bende kendi içimizde tartışmaya açtım. Düşüncem kabul gördü. 6-7 sene oldu derneği kuralı. Mehmet Kocadon dönemiydi. Dernek merkezimizi Bodrum Store’u dernek merkezimizin adres gösterdik. Mehmet Başkan’da Rıza Başkanda yer konusunda bize defalarca söz vermelerine rağmen bu hayata geçmedi. Geçen yıla kadar da bize bir yer gösterilmedi. Sağolsun Ahmet Başkan bize şimdiki yerimiz gösterdi ve biz derneğimizi nihayet kurumsallaştırdık. Bu arada deplasman aracımızı da aldık. Parasının tamamı içimizde topladık. Aracımızda derneğimizin envanterine kayıtlıdır.

Süreçten bir anını bizimle paylaşır mısın?

Muğla ile yaşadığımız bir olay var ki onu asla unutamam. Biz taraftar açısından renktaşımız olan Muğla’ya kardeş kulüp olarak baktık her zaman. Maçların birinde protokolde bir kavga çıktı ve kulüpler birbiriyle ters düştü. Haliyle bizim tribün hukukumuzda yara aldı. Muğla maçlarında bize karşı kötü tezahüratlar olmaya başladı. Bende bunu bir televizyon programında ifade ettim. Birçok ile gidiyoruz ve gayet misafirperver karşılanıyoruz ama Muğla’da bize söylenmedik laf kalmıyor dedim. Bu açıklamamdan sonra beni Muğla kamuoyu düşman ilan etti. Bu sözlerimden sonra Muğla’da bir sürü açıklama oldu. Açıklamamı Muğla-Bodrum arasına nifak tohumu ekiyorsun mecrasına çektiler profesyonelce. Vali dernek başkanımız Tamer Yaman’ı Muğla’ya görüşmeye çağırdı. Bu olan bitenden sonra bütün oklar bana döndü. O hafta oynayacağımız maçta en ufak bir olay olsa günah keçisi ben olacaktım. Maç günü tribünde bütün arkadaşlarım benim hedef olmamam için ağızlarından bir kötü kelime çıkmadı.

O maçı kazandık namağlup şampiyon olduk. İşte O zaman dedim ki biz gerçekten sapasağlam kaya gibi bir taraftar grubu olmuşuz.

Bodrumspor’un Süper Amatörden Süper Lige yükselme hızını sağlıklı buluyor musun?

Bana göre süreç sağlıklıydı. Ama işlerin nasıl yapıldığı konusu tartışmaya açık. İşlerin yanlışlığını tesislerden örnekleyim. Stadımızın tribün kalitesi, teknik alt yapısı ve ışıklandırması gibi konuların bugüne kadar defalarca halledilmesi gerekiyordu. Gecekondu gibi her yıl bir yeri saçla kapatılarak derme çatma bir stadımız oldu. Halbuki kapasitesi küçük ama çok kaliteli bir butik stat yapılabilirdi bu günlere kadar.

Örnek vermek gerekirse geçen sene yapılan 6-7 milyonluk masraf çöpe atıldı. Yıllar itibarıyla harcanan paralar da haliyle.

Bodrumspor’un önce Bodrumspor A.Ş. sonra Bodrum FK’ya dönüşme sürecini nasıl değerlendiriyorsun?

Biz dernek olarak bu oluşuma karşı çıkmıştık. Kongrede de 5 kişi A.Ş. olma kararına ret vermiştik. Kulüp bizde olsun anahtarı bizde olsun demiştik. Gerekirse tekrar amatöre düşelim demiştik. Amatörden çıkarken de yapılan transferlerle harcanan paraların nasıl ödeneceği konusunda çok yazdım. O dönemde de doğruları söylediğim için günah keçisi ilan edildim. Sonunda tüm uyarılarımın doğru olduğunu yaşananlar gösterdi.

Engin İpekoğlu’nu da Erol Tok dönemini de çok eleştirdim. Bu kulüp ayağına top değmeden gelip giden birçok futbolcuya milyonlarca para ödedi. Yaşananlar konuşulduğunda herkes eğri oturup doğru konuşacak.

Ali Merdin, Cem Canbaz ve Sabri Hocaların hakkını fazlasıyla yediler. Takım iyi gidiyor Erol Tok meydanda kötü gidiyor, vurun Ali Hocaya, Cem Hocaya.. Biz bu haksızlıklara hep karşı çıktık. Asi Tayfa’nın var olma sebebi haksızlığa karşı çıkması. Adam tribünden telefonla takım yönlendiriyordu. Ya hepsini anladık da sokaklar isminin verilmesini hiçbir zaman anlamadık da, sindiremedik de.

Bodrumpor’a parasıyla emeğiyle bu kadar hizmet eden abilerimiz var. Erol Tok kim? Ona sıra mı gelir.. Rıza Karakaya’nın kulübe ne kadar emeği varsa o kadar da yanlışları var.

Başka bir dünyanın içine giriyoruz Süper Lig nasıl olacak?

Süper Lig konusunda çok şüpheliyim ve emin değilim. Süper Lig kurtlar vadisi. Çok büyük kulüpler camialar Süper Lige tutunamıyor. Ama çok iyi bir hocamız var. İsmet Taşdemir’in tutturduğu maya oluşturduğu aile ortamı 1. Ligde iş gördü. Bana göre mucize bir başarı gerçekleşti. Süper Ligi de birlikte göreceğiz. Bence tadını çıkaralım bu senenin. Son maçın son dakikasına kadar “Asi Tayfa” gereğini yapacak.

Okumaya devam et

Futbol

Futbolun Gerçek Ruhu…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

Futbol, yüzyıllardır toplumları bir araya getiren, coşkuyla izlenen ve oynanan bir spor dalı. Ancak son yıllarda futbolun, endüstriyel kapitalist sistemin bir reyting ve meta unsuru haline geldiğine tanık oluyoruz.

Bu dönüşüm, futbolun doğasındaki saf sevgiyi ve toplumsal birliği gölgede bırakabiliyor. Bodrumspor’un süperliğe yükselmesi, futbolun asıl değerlerini hatırlatmak ve bu değerleri savunmak için bir fırsat sunuyor.

Futbolun Endüstriyelleşmesi: Bir meta olarak spor günümüzde futbol, milyarlarca dolarlık bir endüstri haline geldi.

Büyük kulüpler, devasa sponsorluk anlaşmaları ve astronomik transfer ücretleriyle adeta birer ticari marka olarak faaliyet gösteriyor.

Medyanın futbol üzerindeki etkisi, reyting uğruna sporun özünden sapmasına neden olabiliyor. Maçlar, futbolseverler için birer sosyal etkinlikten ziyade, izlenme oranlarının peşinde koşan medya kuruluşlarının hedefi haline geliyor.

***

Bodrumspor, uzun yıllar süren mücadelesinin ardından süperlige ulaşarak büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı, sadece sportif anlamda değil, aynı zamanda toplumsal birlik ve beraberliğin bir simgesi olarak da değerlendirilmeli. Bodrumspor’un başarısı, yerel halkın, taraftarların ve oyuncuların birlikte hareket etmesiyle elde edildi.

Bu, futbolun gerçek ruhunun, birlikte başarma duygusunun ve dayanışmanın bir göstergesidir.

***

Futbol, sadece bir spor değil, aynı zamanda evrensel bir dil. İnsanları bir araya getiren, farklı kültürleri birleştiren ve sosyal etkileşimi artıran bir güç. Bodrumspor’un başarısı, gençlerin ilham kaynağı olabilir, onlara takım çalışmasının, disiplinin ve azmin önemini gösterebilir. Futbol, endüstriyel bir meta olmaktan çıkarılmalı ve yeniden toplumsal bir etkinlik olarak benimsenmelidir.

***

Bodrumspor’un başarısı, bize futbolun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir olgu olduğunu hatırlatıyor. Futbolun endüstriyel kapitalist sistemin bir reyting aracı olmaktan çıkarılması, sporun gerçek değerlerinin korunması adına da önemli.

Futbol, birlik ve beraberlik içinde oynandığında, toplumsal değerleri pekiştiren ve bireylerin kendini ifade etmesine olanak tanıyan bir etkinlik olarak kalmalıdır.

Futbolun bir meta değil, bir başarı dili ve sosyal etkinlik olarak kalması dileğiyle, Bodrumspor’un bu başarı yolculuğunda emeği geçen herkesi kutluyorum.

Gelecek nesillerin de bu değerleri benimseyerek, futbolu sadece bir spor değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olarak görmeleri umuduyla.

Okumaya devam et

Futbol

Bodrum FK’nın Süper Lig Yolculuğunun İlk Adımı…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

Bodrum FK, 2024-2025 sezonunda Süper Lig’deki ilk macerasına merhaba demeye hazırlanıyor.

Geçtiğimiz sezonun sonunda elde edilen tarihi başarı, tüm Bodrum halkını ve futbolseverleri büyük bir heyecanla beklenen bu anı kutlamaya hazırladı. İlk maçımızı 11 Ağustos Pazar günü, kendi evimizde Gaziantep FK ile oynayacağız.

Bu yolculuk, sadece Bodrum FK için değil, aynı zamanda Bodrum şehri için de büyük bir anlam taşıyor.

Süper Lig’e yükselmek, kulübümüzün ve kentimizin spor tarihine altın harflerle yazılacak bir başarıdır.

Bodrum Şehir Stadı’nın lige yetiştirilmesi için hummalı bir çalışma yürütülüyor ve taraftarlarımızın bu tarihi maçı izlemek için sabırsızlandığını biliyoruz.

***

Bodrum FK, bu sezon Süper Lig’de güçlü rakiplerle karşılaşacak. Ligin 10. haftasında Fenerbahçe deplasmanına giderken, 13. haftada Galatasaray’ı kendi evimizde ağırlayacağız.

17. Haftada Trabzon deplasmanında mücadele edeceğiz ve 19. haftada Beşiktaş ile deplasmanda karşılaşacağız. Bu zorlu fikstür, takımımızın ne kadar hazırlıklı ve kararlı olduğunu göstermek için büyük bir fırsat olacak.

***

Her ne kadar kombine bilet fiyatları yüksek olsa da, Bodrum FK taraftarının kulübüne olan desteği hız kesmeden devam ediyor.

Kombine biletler, hızlı bir şekilde tükeniyor ve bu da takımımıza olan inancın ve bağlılığın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Taraftarlarımızın bu yoğun ilgisi, Bodrum FK’nın Süper Lig’de kalıcı bir başarı elde etmesi için büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır.

***

Bodrum FK’nın Süper Lig’e yükselmesi, Bodrum şehri için sadece sportif değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da büyük bir fırsat. Kentimizin turizm hareketliliği ve ekonomik canlanma, kulübümüzün başarısıyla paralel olarak artacak. Bu başarı, şehrimizin tanıtımına da büyük katkı sağlayacak.

Bu zorlu yolculukta taraftarlarının desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. İlk maçımızda stadı doldurarak takımımıza olan inancımızı ve desteğimizi göstereceğiz.

Takımımızın Süper Lig’de kalıcı bir başarı elde etmesi için hep birlikte kenetlenmeli ve bu tarihi anı en iyi şekilde yaşamalıyız.

Duran Öztürk
23 Temmuz 2024

Okumaya devam et

Çok Okunanlar